İletişim Butonu İletişime Geç!

Genel

MALPRAKTİS NEDİR ?

MALPRAKTİS NEDİR ? Türk Tabipler Birliği “Tıpta Yanlış Uygulama” kapsamında malpraktis kavramını; ‘’hekimin tedavi sırasında standart uygulamayı yapmaması, bilgi ve beceri eksikliği veya hastaya tedavi vermemesi ile oluşan zarar’’ şeklinde tanımlanmıştır. Her tıbbi müdahale belli ölçüde hasta açısından risk oluşturur. Hastalara sağlık hizmeti verilirken tıbbi müdahalenin amaçlandığı şekilde tamamlanamaması tıbbi hata olarak tanımlanır. Bu tür olumsuzluklar sebebiyle hastanın zarar görmesi halini hukuk sistemimiz güvence altına almıştır. Hatalı tıbbi uygulama sonucunda hekimler ya da sağlık personeli iki tür dava şekliyle karşı karşıya kalabilir. Bunlar, ortaya çıkan maddi ve manevi zararların tazmini için açılan tazminat davaları ve eylemin Türk Ceza Kanunu kapsamında değerlendirilmesi ile açılan ceza davalarıdır. Özel hukukta sorumluluk kavramı bir kimsenin...

Devamını oku

Marka Hakkına Tecavüz Nedir?

Marka Hakkına Tecavüz Suçu Nedir? Marka hakkına tecavüz suçu, başkasına ait tescilli bir markanın bir kimse tarafından yetkisiz ve haksız bir şekilde kullanılması ile meydana gelir. Marka hakkına tecavüz suçu, iktibas (aynen taklit) veya iltibas (karıştırma) suretiyle işlenmektedir. Marka hakkına tecavüz suçuna ilişkin cezai hükümler 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 30. maddesinde düzenlenmiştir; Madde 30- (1) Başkasına ait marka hakkına iktibas veya iltibas suretiyle tecavüz ederek mal üreten veya hizmet sunan, satışa arz eden veya satan, ithal ya da ihraç eden, ticari amaçla satın alan, bulunduran, nakleden veya depolayan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. (2) Marka koruması olduğunu belirten işareti mal...

Devamını oku

KONUT VE ÇATILI İŞYERİ KİRALARI

Kira sözleşmesi yazılı olmak zorunda mıdır? Kira sözleşmesinin şekil şartı kural olarak yoktur. Kira sözleşmesinin kurulması için TBK madde 299’da yer alan “kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakması ve kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemesi” koşulları yerine getirildiğinde hukuken geçerli olacaktır. Yazılı kira sözleşmesi hukuki uyuşmazlıkların ispatı açısından önem arz etmektedir. Kiracı kiraladığı taşınmazı başkasına kiralayabilir mi, başkasının kullanmasına izin verebilir mi? TBK madde 322’de yer alan düzenlemeye göre kiracı, konut ve çatılı iş yeri kiralarında, kiraya verenin yazılı rızası olmadıkça, kiralananı başkasına kiralayamaz. Ayrıca kullanım hakkını da devredemez. Sözleşme süresinin dolması halinde, mal sahibi kiracıyı çıkarabilir mi? Belirli süreli konut ve çatılı iş yeri kira sözleşmelerinde mal sahibi...

Devamını oku

HİZMET TESPİT DAVASI

Hizmet Tespit Davası 5510 sayılı Kanun’a göre sigortalı sayılan işlerde çalışanların, Sosyal Güvenlik Kurumunca tespit edilemediğinde veya eksik bildirilmiş hizmetlerin tescil edilmediğinin sonradan öğrenildiğinde tespiti amacıyla açılan davadır. Hizmet tespit davaları, Sosyal Güvenlik Kurumuna verilip de tescillenmiş işe giriş bildirgelerindeki yanlış yazılan kimlik kayıtlarının ve sigorta sicil numaralarının tashihi, sigortalının kendisine ait olması gerekirken, başkası adına geçirilen, aktarılan veyahut bildirilmiş olan çalışma sürelerinin sahibine kazandırılması, hizmet süresinin gerçek başlangıcının tespiti gibi konuları ele alır. Hizmet tespit davalarında sigortalı ile işveren arasındaki ilişkinin eser sözleşmesi veya vekalet sözleşmesi değil de hizmet sözleşmesi ilişkisi olmasına dikkat edilmektedir. Hizmet Tespit Davalarında Görevli ve Yetkili Mahkeme 5510 sayılı Kanun 86/9’da yer verilen açık hüküm gereğince hizmet tespit davalarının incelenmesinde görevli mahkeme...

Devamını oku

İŞYERİ SENDİKA TEMSİLCİLERİNİN GÜVENCESİ

Sendikaların faaliyetlerini sağlıklı bir şekilde sürdürebilmeleri için, sendikal özgürlüğüm tam olarak sağlanması gerekmektedir. İşyerleri içerisinde sendikal faaliyetlerin sağlıklı olarak yürümesi, sendikaların işyeri temsilcilerinin çalışma hayatlarının devamının güvence altına alınmasıyla mümkün olur. İşyeri sendika temsilcileri işçi sendikasının örgütlü bulunduğu işyerinde işçilerin sorunları dinlemek, işyeri ve işçi arasında köprü kurmak, işyerinde sendikal faaliyetleri yürütmek gibi görevlerini yerine getirirken özgürce hareket edebilmeli; işveren baskısı altında olmamalıdır. Bu hususun sağlanması için kanun koyucu birtakım düzenlemeler getirmiş, sendika temsilcisini yasa ile güvence altına almıştır. Bu yasal düzenlemelere uymayan işverenlere birtakım yaptırımlar öngörmüştür. Bu makalemizde işyeri sendika temsilcisinin, güvencelerini inceleyeceğiz. 1. Temsilcilik Güvencesinin Tanımı, Kapsamı ve Sınırları 2821 sayılı Kanunun...

Devamını oku

Müteselsil Kefalet Sözleşmeleri

1- Müteselsil Kefalet Tanımı Müteselsil kefalet, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 586’da düzenlenmiştir. Buna göre “…kefil müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmiş ise alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Alacak teslime bağlı taşınır rehini veya alacak rehni ile güvence altına alınmışsa, rehini paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamaz. Ancak alacağın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla karşılanmayacağının önceden hakim tarafından belirlenmesi veya borçlunun iflas etmesi yada borçluya konkordato mehli verilmesi hallerinde,...

Devamını oku

Ticaret Şirketlerinin Bölünmesi Ve Alacaklıların Korunması

Şirketler zaman zaman kendi gelişim ve devinimlerini sürdürmek veya ticaret hayatı içerisindeki çeşitli ihtiyaçları sebebiyle; yapısal değişiklikler yapmak zorunda olabilirler. Örnek olarak birlikte daha güçlü bir şekilde hareket etmek isteyen farklı bir şirket ile birleşebilir, yönetimini kolaylaştırmak amacıyla bölünebilir veya türünü değiştirerek farklı kapılar açabilir. Bu makalemizde sermaye şirketlerinin bölünmesinde alacaklıların korunması konusunu işleyeceğiz. Şirketlerin bölünme yoluna gitmesi; ekonomik anlamda sıkıntıların giderilmesi amacıyla olabileceği gibi, şirket içerisinde yönetimin kolaylaştırılması veya holdingleşme amacıyla da gerçekleştirilmesi gibi amaçlar da taşıyabilir. Pratikte farklı amaçlarla bu yola başvurulması sıkça karşımıza çıkmaktadır. 2. HUKUKİ ANLAMDA BÖLÜNME KAVRAMI Türk Ticaret Kanunu 159. Maddeye göre bir şirket tam veya kısmen...

Devamını oku